top of page
Yeni Paternalizm
Dr. Mahmut Şansal Giriş Sosyokültürel, ekonomik ve bilimsel alandaki değişimler pek çok ilişki şeklinde olduğu gibi doktor hasta ilişkisinde de değişimlere yol açmıştır. Doktor hasta ilişkisinin geleneksel modelinin paternalistik ilişki modeli olduğu varsayılır, zaman içinde özellikle hastanın özerkliğinin ihlali endişesi ile bu ilişki modelinden uzaklaşılmıştır. Bu yazıda paternalistik modelden uzaklaşmanın yarattığı risklerden bahsedeceğiz ve paternalizmin revize edilerek y
Tıbbi Uygulamalarda Etik Değerler Değişiyor mu? Yapay Zeka'nın Kliniğe Girişi
Arş. Gör. Dr. Seçil Özçiftçi Son yıllarda yapay zeka sağlık hizmetlerinde tıbbi tanı, klinik karar destek sistemleri ve hasta yönetimi gibi alanlarda giderek daha yaygın kullanılmaktadır. Derin öğrenme algoritmaları, büyük dil modelleri ve veri analitiği sistemleri bazı durumlarda insan hekimlerle karşılaştırılabilecek düzeyde performans göstermektedir. Ancak bu gelişmelerin yanında yapay zekânın hekimlik pratiği içinde nasıl konumlandırılacağı etik, hukuki ve toplumsal yönle
Varoluşunu sorgulayan varlık
Prof. Dr. A. Kadir ÇÜÇEN Heidegger’in Varlık kavramıyla olan ilgisi onun felsefeyi yeniden yorumlamasına yol açar; çünkü “felsefenin amacı, Varlığın gerçekten ne olduğunu kavramaktır.” Diğer bir deyişle, felsefe yapmak Varlık’ın anlamını sorgulayan sorular sorarak onu açıklamaktır. Böylece felsefe, Varlık üzerine yapılan bir sorgulamadır ve felsefe Varlıkla başlar. Bunun için, Heidegger’e göre, felsefe tüm nesne ve şeylerin kaynağı ve temeli olan Varlıkla ilgilenir. Her şeyde
Tekno-Bilimsel Gelişmelerin Gölgesinde Değişen Hekimlik Değerleri
Doç. Dr. Cemal Hüseyin Güvercin Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik AD Giriş Teknoloji, insanlık tarihi boyunca insanla birlikte var olmuş ve onun doğayla, toplumla ve kendisiyle kurduğu ilişkiyi biçimlendiren temel bir unsur hâline gelmiştir. İnsan-teknoloji ilişkisi yalnızca modern dönemin bir ürünü olarak değil, insanın varlığını sürdürebilme, çevresini dönüştürme ve anlamlandırma yönündeki varoluşsal çabasının tarihsel bir sonucu olarak değerlendiril
Sağlık Felsefesi İçin Yeni Ufuklar: Karmaşıklık, Bütünsellik ve İnsan Merkezli Yaklaşımın Ötesi
Oya Uysal Aktiffelsefe Kültür Derneği Genel Başkanı Özet Modern sağlık sisteminde karşılaştığımız sorunlar, yalnızca teknik veya idari değil, aynı zamanda derin bir düşünsel köken taşımaktadır. Günümüzde pek çok sağlık sorununun temelinde insan merkezli dünya görüşü (antroposentrizm) yatmaktadır. Felsefe, sonuçlarla değil sebeplerle ilgilendiği için bu yaklaşımın köklerine inmek, daha bütüncül ve etik bir sağlık felsefesi geliştirmek açısından kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu bi
Sağlığın Tıbbileştirilmesi
Doç.Dr.Selin Atalay İzmir Bakırçay Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Sosyoloji Bölümü Dünya Sağlık Örgütü (WHO, y.y.), anayasasında sağlık kavramını “yalnızca hastalık veya sakatlığın olmaması değil, fiziksel, zihinsel ve sosyal yönden tam bir iyilik hâlidir” şeklinde tanımlamaktadır. Sağlık bu anlamda bireyin varlığını bireysel düzlemde en iyi olacak şekilde sürdürmesini sağlayan bir haldir. Günümüzde sağlık büyük ölçüde biyomedikal sağlık modelini merkeze al
Konumlandırılmış Fakat Anlamlandırılmamış Ve Kullanılmayan Bir Meslek Etiği Tüzüğü: Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi (1960)
Prof. Dr. Çağatay ÜSTÜN Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Başkanı Mesleklerin kendi içinde belli etik değerleri, ahlâki davranış biçimleri ve deontolojik öğretileri vardır. Bu sayede düzenin uyumu esas alınır. Etik ve ahlâk belli öğreti ve davranış biçimleriyle ortaya çıkar, benimsenir ve gelişir. Ardından da bir idea/ülkü haline dönüşür. Aslında onu bir bütün halinde kapsayıcı yapan da budur. Tıp tarihi açısından tıp, mesleklerin en soylusu olar
bottom of page